Amsterdam Gezi Notları 1

11:08

2019 Yapılacak listemdeki maddelerden biri de ; Üniversite arkadaşlarım ile Amsterdam’a gitmekti.

Ve sonunda gerçekleşti. Liste İçin tıktık

Size en başından beri neler yaşadığımızı anlatmak istiyorum. Bu yüzden bu yazı baya bir uzun olabilir.

Gitmeden Önce;

Biletlerimizi Şubat ayında 500 TL’ye gidiş- dönüş olarak aldık.

Airbnb.com dan ev kiraladık ve ücretini ödedik.

Gezilecek-yenecek-yapılacak tüm şeyleri araştırdık.

Giyecek neler getirilmeli, hava durumu hepsine baktık.

Her şey hazırdı ve biz de tam anlamıyla hazır hissediyorduk.

Gittikten Sonra;

Yolculuğumuz baya güzel geçti. Hava-limanından iner inmez şehir merkezine gitmek için Tren Bileti aldık. Gidiş- Dönüş (10euro)

Trene bindik, beleş internet bulunca hemen bağlandık. Bir de ne görelim!!! Kiraladığımız evin sahibi, rezervasyonumuzu iptal etmiş!! Çıldırdık, hem para verdik hem evsiz kaldık falan. Gittiğimiz gün de futbol maçı olduğundan tüm hosteller, oteller dolmuş ya da aşırı pahalı. Napcaz netcez derken şehir merkezine gittik, Airbnb ‘den arandık. Konuyu anlattık bize otel bulmalarını söyledik vs. sırada tabi ki biz otellere falan bakınıyoruz tam tamına 7 saat boyunca sokaklarda bavullarla yer aradık. Artık dermanımız falan kalmadı en son sokakta kalmamak için bize 5 yıldızlı bir otel ayarlandı. İlk gecemizi o şekilde geçirdik. Sonrasında ödenen parayı bize yatıracaklarını söylediler. (5GÜN İçinde yatırdılar.)

Diğer günler Dam Meydanına çok yakın 1 yıldızlı , bir hostel bulduk. Çalışanların Türk olması bizi sevindirdi bu yüzden direk orada kaldık. Otel odası iyi miydi derseniz, çook küçüktü. Tuvaleti ortaktı ve odamızda fındık faresi vardı :D Berabercene yaşadık 4 gün boyunca :D Ama tüm bunlara rağmen yatacak yerimizin olması bizi o kadar mutlu etti ki , bunların hiç biri bizim için önemli değildi :D

İlk gün bavullarla gezmemizden, stresten ve sıkıntıdan şehirden bir b*k anlamadık o yüzden diğer günlerde hissettiklerimi anlatacağım.

Öncelikle her yerde bisiklet var. Bisiklet yolları, bisiklet park yerleri bisiklet görmekten sıkılacaksınız yani o derece çok :D

İnsanlar deli gibi bisiklete biniyor, yollar dümdüz, çok tehlikeli kullanıyorlar, giderseniz mutlaka dikkat edin.

Mimarisi çok güzel. Açıkçası Madrid’den sonra burası bana cennet gibi geldi. Aşırı beğendiğimi söyleyebilirim.

Lafı daha uzatmadan isterseniz nerelere gidilir, neler yenir, nerelerde eğlenebilirsiniz bunlardan bahsedip sizi daha fazla meraklandırmayacağım.

Amsterdam ‘da Ne yenir?

ü Her köşe başında, her sokakta görebileceğiniz;

ü Patates kızartan mini dükkanlar. (2-5euro civarı. ) Karnınız aşırı doyuyor.

ü Wafflecı Dükkanları

ü Meydanlarda göreceğiniz Hot-Dog’cular.

ü Ayrıca Peynir seviyorsanız, karşınıza Peynir dükkanları da çıkacaktır. Genel olarak fiyatları( 9eurodan başlıyor. Tadım yapabilir, hediye alabilirsiniz.)
ü Bir de Winkel 43 'de Elmalı Pie yemenizi öneririm.

Amsterdam’da Nerelere gidilir?

ü Dam Meydanı

Burada Madam Tussoud Müzesi var. Biz gitmedik fakat gitmek isterseniz internette bilet fiyatları yazıyor. Linki (https://www.madametussauds.com/amsterdam/en/tickets/)

ü Red Light Street

Çoğunlukla herkesin bildiği Kırmızı Işıklı Cadde.

Vitrinlerde kadınların dans ederek, fahişelik yaptığı, Coffe shopların bulunduğu, turistik ve en güvenli bölgelerden biri. Eğer buraya giderseniz, kadınların fotoğraflarını çekmemenizi öneririm çünkü genel olarak çok sinirleniyorlar ve polisler de dibinizde bitebiliyor.

ü Vondelpark

Şehrin karmaşasından sıkıldığınızda gidebileceğiniz en yakın ve en güzel park burası.

ü Rijksmuseum

Vondelpark’a çok yakın olan Rijksmuseum Hollanda’nın belli başlı sanat galerisidir. Hatta okuduğum bir kitapta dünyanın en büyük sanat galerilerinden biri olduğu da yazıyordu.

ü Van Gogh Müzesi

En fazla kuyruğun olduğu müze. Zaten Amsterdam’ın en fazla ziyaretçi çeken müzesi olduğu söyleniyor. Neredeyse tüm hediyelik eşya satan dükkanlarda Van Gogh eserlerinden hediyeler bulmanız mümkün. Van Gogh Kimdir ? Derseniz (http://www.ressamlar.gen.tr/vincent-van-gogh-kimdir-hayati-biyografisi/ )

ü Anne Frank House

Anne Frank 2.Dünya savaşında Alman işgali sırasında Hollanda da yaşayarak zorluklarla karşılaşmıştır. Kendisi Yahudi olduğu için, saklandığı bu evde günlük tutmaya başlamıştır. Anne Frank’ın günlüğü uluslararası ün kazanmış ve çok satanlar arasına girmiştir. Kapıda inanılmaz sıra olmasından dolayı buraya asla gidemedik. Ve en önemli tavsiyemiz, Biletinizi internetten almanız.

ü Jordaan Semti

Burası daha sakin, güzel cafelerin bulunduğu, İstanbul’dan benzetme yapacak olursam Cihangir’e benziyor. Kanalın yanında bulunan minik tatlı cafelerde bir şeyler atıştırabilirsiniz.

ü Leidseplein

Burası Jordaan’ın tam tersidir. Çevrede Cafeler, restorantlar, fastfood mekanları, gece kulüplerinin olduğu fazla hareketli bir yer.

ü Brouwerij’t IJ

Buraya gitmek için Yel değirmenini bulmanız gerekir. Dam meydanından 14 numaralı tramvaya bindiğinizde çok yakından geçiyor. İçeriye girip bira içebilirsiniz. Yel değirmeninin önünde fotoğraf çektirebilirsiniz (:

ü Bloemenmarkt (Çiçek Pazarı)

Çiçek seven biriyseniz, buradaki çiçek pazarına mutlaka gidin. (09:30-17:00 Pazartesi-Cumartesi,12:00-17:00 Pazar)

ü Waterlooplein Meşhur Bit Pazarı

(Pazartesi-Cumartesi 09:30-18:00)

Öneriler:

ü I Amsterdam Card

Havalimanından ya da şehir merkezinden temin edebileceğiniz bu kartı 24-48-72 saatlik olarak alabiliyorsunuz. Avantajları ise,

Müzelere giriş, Tüm toplu taşıma araçlarına binme , Hayvanat Bahçesi, Kanal turu gibi çoğu yere kart sayesinde ücretsiz girebiliyorsunuz.

(https://www.iamsterdam.com/en/i-am/i-amsterdam-city-card)

ü GVB kart (Toplu taşıma kartı)

Ben müzeye falan gitmem arkadaş, ne işim var oralarda derseniz. Toplu taşımalar için GVB kart bulunuyor. Bunu da 24 Saatlik sınırsız kullanımlık 7Euro’ya alabilirsiniz.

ü Walking Tour

Dam meydanında toplanıp, ücretsiz olarak 2 saat boyunca süren turlara katılabilirsiniz. (www.neweuropetours.eu) / (www.cityfreetour.com )

ü Amsterdam NightLife Card

Her gece kulüplerinde takılırım diyorsanız, işinize yarayacak bir kart. İnternetten satın alabilirsiniz. Çoğu gece kulübüne bu kart sayesinde ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Biz almadığımıza pişman olduk. Çünkü gece kulüplerinin çoğu giriş için 18euro gibi bir ücret istiyor.